3 Kasım 2010 Çarşamba

Köpek ve Kumandanın Güncesi 2. Gün

Fonda Glasvegas çalıyor ama ben rahat ve arttırarak huzurlu uyuyorum.



Dikkat bu yazı yüksek miktarda Glasvegas- “Fuck You It’s Over” içermektedir. “Fuck You It’s Over” açmadan okunması tavsiye edilmez.

Ne kadar edebi olunur ki diyebiliyor insan kendi kendine.. Yine, yeni ve hatta yeniden söylüyor. Anemi, dumansız sigarayla bir köpeğe seslenirken it kopuk kumanda, yine koltuğun üzerinde sere serpe yatıyor. Glasvegas çalıp söylüyor, ardına bakmadan “Fuck You It’s Over” diye inliyor. O kadar içten söylüyor ki böyle kelimeler kullanması ve bunu bir o kadar da hissederek söylemesiyle “hanımefendi ol” dedirterek kumandayı duvara atası geliyor insanın… Maybeshewill, “In Another Life When We Are Cats” dinlerken “The Rules of Atrraction” döşemesi harfleriyle tavandan akıyor. “Nobody knows anyone else ever! (Kimse kimseyi bilemez, bildin mi)” diye haykırdıktan sonra “Wow, deal with it Sean. It’s over, rock n’ roll (Vay idare et Sean, bitti gitti, haydi rock’n roll)” repliğini hatırlıyor insan. İdare edemem kumanda, seninle hiç edemem.

Saat 04.37 itibariyle oradan geçen bir kadın, “Ben daha gerçek bir güzellik istiyorum” diye söyleniyor. Şimdi ezik konuşmanın bir anlamı yok! Niye konuşur ki bir insan hamburgeri bitince; “ne güzel hamburgerdi ya da allah belanı vermesin hamburger” diye… “How I Met Your Mother” Marshall’ı gibi hep o özlediğin hamburgeri mi ararsın sokaklarda ya da Erkin Koray mı dile gelir sokaklarda ne ararsın diye… Şimdi burada bir Fuck You It’s Over, bir dur!

Darren Clint Hubert Code

Kumandanın yapaylığına alışmış bünye, saat 05.37 itibariyle televizyon denen gürültü kutusunu açarken görüldü…

İlk sinema deneyimini, henüz üç yaşındayken, annesi ve babasıyla 1984 yapımı “Kayıp Kızlar” seyrederek yaşayan bir kız, televizyonda Halit Refiğ filmi “Beyaz Ölüm”le karşılaşır. 1990 yılı, ama ne yıl, kız o zaman 40 yaşlarında bir Necmi; Bodrum’da bir kıraathanede pişpirik oynuyor. Televizyonda “Beyaz Ölüm” yayınlanırken yüzü pakça iki turist gelip kendisine yol yordam soruyor. Pişpirik Necmi ise “ hele bir soluklanın, Osman abi iki çay” diye masaya çiviliyor turistasları… Helal süt emmiş iki genç turistin gözü, televizyonda oynayan Beyaz Ölüm’e kayıyor, soluksuz izliyorlar.

Pişpirik Necmi, içi geçmiş bir şekilde çekirdeğini çitleyip son kâğıdını atarken “Ahu delleniyor yine” diyor kendi kendine… Turistler kendi hallerinde şaşkın şaşkın otururken Necmi’nin askerlik arkadaşı İzzet Öz geliyor ve ekliyor “bu filmin de müziklerini ben yapmıştım ne günlerdi” diye… O sırada turistlere ve televizyona yancı olarak gelen diğer bir turist, “Hmm music?” diye atılıyor. Birlikte çekirdek çitlerken Necmi, isim soruyor tek tek… “Clint” diye cevaplıyor İzzet Öz’le konuşan… Nur yüzlü olan diğeri “Darren” diyerek tekrar katılıyor muhabbete. Öteki de geri durur mu; hemen “Hubert” diye atlıyor. Koyu muhabbete dalan bu beşliden Hubert, filmden çok etkileniyor; “ben bunun kitabını yazarım” diye masaya vuruyor, Darren da “aa ben de filmini çekerim, ne güzel olur ” derken masaya “aha şuraya yazıyorum” işareti yapıyor hatta durmuyor, kıraathane demirbaşı masaya “Darren was here” diye ekliyor. Clint de “ben de müziklerini yaparım ne güzel olur” gibisinden bir şeyler söylüyor. Necmi ve İzzet Öz’den helallik alan Hubert, Clint ve Darren oradan uzaklaşıyor, ufukta kayboluyor.


10 yıl sonra

Pişpirik Necmi, kıraathaneden biriktirdiği çekirdekleri geri dönüştürerek bir iş kulesi sahibi olarak televizyonun karşısında çekirdek çitliyor. Vizyon filmlerini televizyondan seyredebilme lüksüne sahip eskinin pişpiriği, 12 yıl sonranın kodamanı Necmi, karşılaştığı ilk vizyon filmini açıp “hadi bakalım kolay gelsin” mırıldanıyor. Filmi seyrettikçe sahneler bir yerden tanıdık geliyor. Sonra jenerik akınca Ezel’den Yiğit Özşener tepkisiyle “hadi be” şeklinde farkındalık yaşıyor. Darren, Clint ve Hubert isimlerini birarada görünce şok oluyor. “Bizim hippi silahşörler yahu bunlar” diye “hadi be”liyor. Yönetmen Darren Aronofsky, senaryoda Hubert Selby Jr, müzikte Clint Mansell. İvedilikle google’da aratıp Dan Brown edasıyla üç ismi birleştirince “Requiem For A Dream” diye bir film adı şifresini çözüyor. “Adamlar söylemişti de inanmamıştım” diyerek çekirdeklerini çitlerken İzzet Öz’ü arıyor. İzzet Öz cevap veremiyor. Aklına masada “Darren was here” yazısı düşüyor ve adamlarına masayı bulmaları için emrediyor. Derken üç yaşında Teyip Kızlar seyreden kız, Necmi rüyasından uyanıyor. Arkasından da bir ağıt yakıyor. Elinde kumanda “Beyaz Ölüm” bitmiş, sabah programları çiçek açarken “Her şey de hep rüya çıkıyor” diye kendi kendine söyleniyor. O sırada içerden bangır bangır çalan “Fuck You It’s Over” loop loop dönüyor. Kumandaya bakıp aynen sesleniyor. “fuck you it’s over kumanda” diye fırlatıyor duvara…

Kumandanın kafası duvara çarpıyor. Cama yapışan bir liralık minik örümce adam gibi “ciulk viuv” diye duvardan kayarken kanı duvarda kendisi gibi aşağı doğru ivme kazanıyor. “Mini örümcek nasıl örümcek adamın simulasyonuysa sen de o kadar yapaysın kumanda” şeklinde bir de üzerine Sezercik tükürüşü gerçekleştiriyor.



Gözlerini Aç!

Yıllardan 2046, herkes bir sabah uyandığında kumanda olarak uyanıyor. Duvarda Antonioni’den “Blow-Up (Cinayeti Gördüm)” posteriyle göz göze gelen kumanda parçalayıcısı, bir süre sonra kumandayı attığı karşı duvara bakıyor. Tertemiz duvarı görünce “bu da ne böyle” diye dehşete düşüyor. Etrafa bakarken kafasını sağa çevirmesiyle it ve kopuk kumanda, koltuğun üzerinde sapasağlam keyif yaparken görülüyor. “Blow-Up” posterine bakıp “Cinayeti gördüm” diye bağırıyor; “Kumanda buracıkta yatıyordu, Bu bir rüya olmalı” diye kendini çimdirip postere bağırıyor. “Hay bin köpek” şeklinde kumandaya söylenirken Glasvegas, içeriden sesleniyor; Fuck you it’s over! “Ne menem bir Grondhog Day’dir bu” diye serzenişte bulunan kız, kumandadan koşar adım kaçarak içeri yatağına uzanıyor. Yanında duran fake plastik örümce adamı cama fırlatıyor, “cilk viuuu” diye sese “fuck you it’s over” diye ateş açıyor. Gözleri kapanırken sanki yanı başında ninni söyler gibi Glasvegas aynı cümleyi tekrar ediyor. Bu kadar içli söylerken, bir bitişi dillendirse de “her bitiş yeni bir başlangıçtır” felsefesinden feng suşileşen kız, kumandadan uzak bir diyarda uykuya dalıyor. Gülümseyerek uyuduğu görülen bu yabancı, yatağında karıncalanıyor ve kayboluyor.

Özge Öndeş
Kaynak: Kaynak: http://betaarti.com/2010/11/glasvegas/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder