10 Temmuz 2013 Çarşamba

Stephen King'den Olma En İyi 10 Korku Filmi


Gökten 10 Stephen King korku uyarlaması yağsa, diğer taraflara düşenleri de unutmadan, muhtemelen tepemize düşecek olan filmler az çok bellidir. Genelde uyarlamaları takıntı haline getirilebilen televizyon serileri ya da filmlerden oluşur. Bazen bu takıntı, öyle bir hal alır ki mutfak masanızda Stephen King uyarlaması bir film bulsanız, izlemekten kendinizi alıkoyamazsınız. Mutfak masanızda niye bulasınız, ben buldum o ayrı… Tüm bu olan biten içinde Stephen King de postacı, pizzacı niyetine bazı filmlere figüran olarak konuk olmuştur. “Kara Kule” yi beklerken, en iyi 10 Stephen King korku filmi uyarlamasını sizin için listeledik.
 10. The Mist/ Öldüren Sis (2007- Frank Darabont)

Yine Stephen King uyarlamaları olan “Shawshank Redemption – Esaretin Bedeli” ve “Green Mile – Yeşil Yol”un yönetmeni Frank Darabont’un diğer bir Stephen King seçimidir “The Mist”… King Sis’inden kısa öykü uyarlaması olan bu filmin sonu Darabont ve King işbirliğiyle öyküden farklı olarak değiştirilmiştir. Ne olduğu belirsiz bir sisin kasaba üzerine çökmesiyle markete sığınan insanların yaşadığı olayları konu alan filmde Marcia Gay Harden’ın  “Mrs Carmody”  karakteri dikkat çekmektedir. Kişisel olarak izlerken kafasını bir market duvarından ötekine vurmak istediğim bir karakterin uyuzluğunu başarılı bir şekilde canlandırmıştır.
9. Cujo The Dog/ Kuduz Köpek (1983-Lewis Teague)


Şirin bir Saint Bernard kopek kudurursa ne olur… Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanan ve yine sonu değiştirilen film,  bir it ve kopuk olan Cujo’nun kuduruk maceralarını aktarmaktadır. Ve ne yazık ki Amerika yapımı dizilerde havlayan kopek görüldüğünde “aha Cujo” diye bol bol anılmaktadır. Köpeğiniz varsa kendisini uygun bir odaya geçirip öyle izlemeniz tavsiye olunur.
8. Creepshow/ Korku Şovu  (1982- George A. Romero)
Zombi üstadı George A. Romero’nun Stephen King işbirliğiyle ortaya çıkardığı “Creepshow”, 5 öykünün derlenmesinden oluşmaktadır. Zombilerin alalde uçuştuğu bu eser, 1950’lerin efsane “E.C. Comics” çizgi romanlarından esinlenilerek Stephen King’le birlikte servise sunuluyor.

 7. Salem’s Lot  (1979- Tobe Hooper)

Tobe Hooper yönettiği ve David Soul, James Mason, Lance Kerwin oynadığı 1979 yapımı  TV filmi Salem’s Lot, Stephen King’in 1975 yılında aynı adla yayınlanan kitabından uyarlanmıştır. Salem’s Lot, tekrar 2004’te Mikael Salamon tarafından tv dizisi olarak çekilir ve 1979 yapımında Reggie Nalder’in canlandığı Kurt Barlow adlı vampire Blade Runner’ın Roy’u Rutger Hauer can verir ya da alır; bilemedim…
6. Christine (1983- John Carpenter)
Büyük insan John Carpenter’ın yönetmenliğine imza attığı yapım, seksi 1959 model Plymouth Fur Christine’in yolların seri katiline dönüşmesini aktarır. King’in romanından uyarlanan filmdeki araba demeye dilimizin varmadığı kırmızı Christine’in, kendisine yapılan haksızlıklar karşısında katile dönüşeceği anlarda radyosu çalışmaya başlar.

5. Misery/Ölüm Kitabı (1990-Rob Reiner)
“Şöyle uzanın küçüklüğünüze dönelim” deseler, “dönmeyelim, mümkünse uzanmayalım da” diyebileceğimiz nadir filmlerden Misery.  Halen aklımıza bacaklara çalışan anormal aktivite insanı Kathy Bates’in yatakta uzanan ya da dik oturan günahsız yazarımızın bacaklara çalışması gelebilmektedir. Stephen King’in sevdiceğimiz “Stand By Me” filmini de çeken Rob Reiner, Misery ile filmografisinde değişik bir hamle yapar ve bize de izleyip bol bol anmak düşer.

                     Sağdan Sola: Çekiç, Allah yarattı demeyen bir Kathy, bahtsız yazar ayağı
 4. Carrie/Günah Tohumu (1976-Brian De Palma)

Dominant annesinden ve ergen triplerinin gereksizliğinden baymış Carrie’nin okul balosunda estirdiği terörü aktaran filmin yönetmen koltuğunda, eşi benzerine az rastlanan Brian De Palma oturmaktadır. Bir çok sahnesiyle kendinden sonraki korku filmlerine de ilham kaynağı olan Carrie’nin balodaki halini,  son zamanların en başarılı korkularından olan 2005 yapımı “The Descent”teki kan gölünden çıkan Sarah’la tekrar hatırlamak mümkün. Vizyona girmesi “Evil Dead”le birlikte merakla beklenen 2013 yapımı “Carrie” ise De Palma’nın uyarlaması ilk filmin yeniden çevrimi olması yerine romanın yeni bir uyarlaması olarak sinemalarda gösterime girecek.
 3. It/O (1990-Tommy Lee Wallace)
Aynı adlı King romanından uyarlanan yapım, çoğu insanın palyaço fobisini görüp arttırmaktadır. Film, baş it kopuk “Pennywise” adlı palyaçonun mahalleye korku salmasını konu edinmektedir. 1990 yılında üç bölüm halinde mini dizi olarak yayınlanan film, sokakta mazgalların yanından geçmenizi de bir süre engelleyebilecek yapıdadır. Tim Curry’nin başarılı bir şekilde canlandırdığı “Pennywise”,  film boyunca sadece şanslı yedilinin değil sizin de peşinizden koşmaktadır.
 2. Pet Sematary/Hayvan Mezarlığı (1989-Mary Lambert)

“Bir efsaneydi, efsaneydi senle içli dışlı olmak” denilebilecek, erken yaşta deneyimlendiğinde travma geçirtme potansiyeline sahip bir film Pet Sematary. Kendi halinde bir aile, taşraya taşındıktan sonra evin hemen dibindeki otobanın her türlü canlıyı tek tek indirdiğine şahit olur. Gidilecek tek yön ise hayvan mezarlığıdır. Bir korku klasiği olan bu yapım, bir iskambil kağıdının da nelere kadir olduğunu tekrar tekrar hatırlatmaktadır.
 1. The Shining/Cinnet (1980-Stanley Kubrick)



Stephen King’in Kubrick eserini takdir etmediğini bilmek, ayrıca üstüne kuma getirmeye çalışması pek bir şey değiştirmemektedir. Bu film çoğu insanın sinemaya bakış açısını değiştirecek derecede önemli bir yerde durur. Jack beyi efendi bir aile babası gibi gösteren  filmin re-cut fragmanı, Youtube semalarında dolanarak haftada bir açıp gülümsemenizi sağlayabilir. Bu muhteşem film için ise bir şey demeye gerek var mı; bizce yok…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder